29.10.07

REPUBLIC OF TURKEY




OCTOBER 29th, 1923

BEN ATATÜRK KIZIYIM

Devrimlerinle dururum ayakta,

İlkelerinle koşarım yaşama,

Almak isteseler de elimden haklarımı,
Buna izin vermem,
Ben ATATÜRK kızıyım.

Korkusuz yüreğinde umudu,
Çakmak, çakmak gözlerinde ışığı,
Yok etmek istiyorlar,
Kurduğun Cumhuriyet’i,
Buna izin vermem,
Ben ATATÜRK kızıyım.

İlk sen attın yüzümden peçeyi,
Yakıştıramadın bana kara çarşafı,
Yeniden giy diyorlar bana,
Buna izin vermem,
Ben ATATÜRK kızıyım.

Orta çağa döndürmek istiyorlar beni,
Laiklik bize göre değil diyorlar,
Getirmek istiyorlar şeriatı,
Buna izin vermem,
Ben ATATÜRK kızıyım.

Çember sakallılar sardı etrafımı,
Yobazlıklar aldı, medeniyetin yerini,
Yok etmeye çalışıyorlar beynimi,
Buna izin vermem,
Ben ATATÜRK kızıyım.

Türkan Dinçer

13.10.07

NE GÜZELDİR BAYRAMLAR...


HER GÜN BAYRAM
Zamanla anlıyor insan:
3-4 güne sıkışmış bir tatilden
öte bir şey bayram...
Hayata rasgele serpiştirilmiş ilahi ikramlar,
kıymet bilen kullara her daim bayram yaşatır.
Nefes almak bayramdır mesela;
günün birinde soluksuz kalınca anlar insan...
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu
karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık...
Sızlamayan her organ, hele de burun
direği bayramdır.

Bayramdır, elden ayaktan düşmemek,
zihinden önce bedeni kaybetmemek,
kurda kuşa yem olmayıp
"Çok şükür bugünü de gördük"
diyebilmek...
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır.
Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak,
suskunken konuşmak bayramdır.
Bir kitabı bitirmek, bir binayı bitirmek,
bir okulu bitirmek, kâbuslu bir rüyayı,

kodeste ağır cezayı bitirmek bayramdır.
Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da
kangren olmuş bir ilişkiyi bitirmek de öyle...
Vuslat da bayramdır öte yandan...
Endişe içinde beklediğinden mektup almak,
telefonda ansızın sesini duymak,
Deli gibi burnunda tütenin
boynuna sarılmak bayramdır.
En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun
köşesini bölmek, korktuğunda güvendiğine
sarılabilmek, dara düştüğünde dost kapısını
çalabilmek bayramdır.
Bir sürpriz paketinden çıkan hediye,
Tatlı bir şekerlemede
üstüne serilen battaniye,
Saçlarını müşfik bir sevgiyle
okşayan anne bayramdır.
"Ona güvenmiştim, yanılmamışım"
sözü bayramdır.
Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram...
Yeni bir sözcük öğrenmek,
bir tünelin sonuna gelmek,
müzmin bir işin kapısını çarpıp
uzun bir yola çıkıvermek bayramdır.
Zorluklara tek başına göğüs gerebilmek,
gereğinde haksızlığın üstüne yalın kılıç
yürüyebilmek bayramdır.
Yeni eve asılan basma perdeler,
alın teriyle kazanılmış ilk rızkın
konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun
son taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.
Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi,
akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi,
sevdalı bir elin tende gezmesi,
nice adağın ardından
çınlayan çocuk sesi bayramdır.
Sonrasında gelen ilk diş bayramdır,
ilk söz bayram, ilk adım,
ilk yazı, ilk karne bayram...
Güne gülümseyerek başlamak bayramdır.
"İyi ki yanımdasın" bayram,
"Her şeyi sana borçluyum" bayram,

"Hiç pişman değilim" bayram...
Evlatların mürüvvetini görebilmek,
eve dolu bir torbayla gidebilmek,
konu komşuyla yarenlik edebilmek,
akşamları eskimeyen bir keyifle çay
demleyebilmek bayramdır.
Zamanı donduran eski fotoğraflara
nedametsiz bakabilmek, altı çizilmiş
eski kitapları aynı inançla okuyabilmek,
yol arkadaşlarının yüzüne utanmadan
bakabilmek bayramdır.
Alnı açık yaşlanmak bayramdır;
ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram...
Bunların kadrini bilirseniz,
kıymet bilmeyi öğrenirseniz
her gününüz bayram olur.
Meraklanmayın, öyledir diye
size deli demezler.
Deseler de böyle delilik,
bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır.
Her gününüz bayram olsun!
Hazırlayan: Can Dündar
"WARNING" - MUSTN'T WALK ON THE GRASS!